Özlüce İbrahim Yazıcı Tesislerimizde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına Başkanımı Ali Ay, İkinci Başkanımız Cem Öztürk, yönetim kurulu üyelerimiz Erkan Aydemir, Onur Özselek, Ömer Faruk Şahin, Görkem Akbaş, Sezer Sezgin Enver Kumova, Nihat Arı ve Yusuf Berat Rızvanoğlu'nun yanı sıra yedek yönetim kurulu üyelerimiz Hasan Parlakay, Hayrettin Gülgüler, Ziya Özkan, Tevfik Yılmaz ve Mustafa Ermiş katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkanımız Ali Ay şunları söyledi; "Öncelikle hepiniz hoş geldiniz, yönetim kurulumuzla görüştük, bundan sonra bu tür basın toplantılarını ayda bir defa yapmaya karar verdik. Çünkü özellikle sosyal medyada dolaşa yalan haberler, iftiralar ve bunların yanında çıkan gerçek haberlerinde değerlendirmesini yapmak ve sporu konuşmak, Bursaspor'u konuşmak ve Türk futbolunu konuşmak adına bu toplantıları yapmaya karar verdik. Toplantımıza katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Kahvaltımıza başlamadan önce Cem Öztürk Başkanımız bir konuşma yapacak şimdi sözü ona bırakıyorum."

İkinci Başkanımız Cem Öztürk ise gündeme dair yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Değerli arkadaşlar... Uzunca bir süredir, sistematik bir şekilde, belirli odaklar tarafından yönlendirilen bir grup insan, başta yönetici arkadaşımız Hasan Parlakay olmak üzere, başkanımızı hedef alan, çirkin ve asılsız bir karalama kampanyası yürütüyor.

Bu akıl dışı itham ve iddialar karşısında yapılacak tek şey, takdir edersiniz ki, cevabı hukuk çerçevesinde vermektir. Nitekim hem Hasan Parlakay hem de başkanımız gerekli başvuruları yapmışlardır.

Tabi bu durum sadece başkanı ve bir yöneticiyi değil, hepimizi ilgilendiren bir meseledir ve bu yüzden biz yöneticiler olarak, ayrıca dava açacağımızı ve söz konusu şahısların iftira ve suçlamalarının hesabını yargı önünde vereceğini belirtmek istiyorum.

Hiç bir belge ve bilgi sahibi olmadan kamuoyunu yanıltmaya çalışarak, Bursaspor Yönetim Kurulunun itibarını zedelemekten ve kaos yaratmaktan başka hiç bir amacı olmayan bu insanların ne gazetecilikle, ne de Bursasporlu olmakla ilgisi vardır.

Çamur at izi kalsın yöntemi, bir insanlık suçudur...

Yönetimde görev alan bütün arkadaşlarım, Bursaspor'da kendi işlerinden çok daha fazla mesai harcarken, maddi manevi her anlamda seferber olmuşken, buradan bir rant elde elde edildiğini iddia ve ima etmek, son derece ahlaksız ve haince bir tutumdur.

13 asil ve 6 yedek arkadaşımızla neredeyse her Allah'ın günü bir araya gelip, Bursaspor'un karşı karşıya olduğu problemleri nasıl çözeriz diye uğraşıyoruz.

Kıt kaynakları en efektif biçimde nasıl kullanırız diye bütün yönetim kurulu, her gün hesap kitap yapıyoruz. Kaynak yaratmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bunları başkan ve sadece birkaç önetici değil, hep birlikte, 19 kişilik yönetim kurulumuzla yapıyoruz ama görüyoruz ki, bu çabanın değersizleştirilmesine yönelik bir algı yaratılmaya çalışılıyor.

Arkadaşlar bu durum sadece bizi değil, bizden sonra gelecek olanları da, Bursaspor'un geleceği adına moralsizleştirir.

Bu sorumluluğu almak isteyenlerin hevesi kırılır. Bunu fark edin artık.

Yalan yanlış ithamlar, hakaretler, maksadını aşan eleştiri ve suçlamalar, Bursaspor'a hizmeti bir ideal olarak belirlemiş olan ve günün birinde bu bayrağı devralmak isteyen her aklı başında insana geri adım attırır.

Biz eleştiriye, farklı fikirlere ve görüşlere açık, bunlara saygı duyan bir yönetimiz.

Bu çatı altında bulunan herkes, Bursaspor'a değer katmak için mücadele ediyor.

Ama görüyoruz ki birileri kendine bir hedef seçmiş, insafsızca saldırıyor.

Bursaspor'da başkan, yönetici ya da herhangi bir profesyonel ve hatta antrenör olma hayali kuranlara sesleniyorum. Günün birinde elbette hedefinize ulaşabilirsiniz... Ancak bu şekilde, yani görev başındakileri karalayarak, itham ederek, suçlayarak, hak ve hukuka uygun olmayan biçimde bu görevlere gelirseniz, bilin ki sizi de aynı yöntemle gönderirler.

Daha sonra konuşan yedek yönetim kurulu üyemiz Ömer Hasan Parlakay ise hakkında çıkan iddialara yanıt verdi. Parlakay şu açıklamayı yaptı; "Değerli basın mensubu arkadaşlar hepiniz hoş geldiniz, öncelikle yönetici ağabeylerime, kardeşlerime ve başkanıma teşekkür etmek istiyorum. Ne kadar büyük bir yönetim olduğumuzu ve dik durduğumuzu gösterdikleri için hepsine minnettarım. Bu benim için zor bir süreç fakat bir o kadarda kolay bir süreç. Çünkü hiçbir şekilde hiç kimseden korkumuz yok. Bizin alnımız ak. Tapu meseleleri bir kendini bilmezin ortaya attığı iddia. Allah'a şükür ailemizin malı mülkü vardır, ben finans işlerini yürüttüğüm için de bir çoğu benim üzerimdedir. Bununla ilgili kimseye, neden bu kadar malım olduğuna dair bir açıklama yapma gerekliliği duymadım şimdiye kadar. Tabi üzerime böyle bir iftira atılana kadar. Bu bahsi geçen listeler tamamı doğru listeler değil. İsteyen tüm arkadaşlara bunların tamamını ve detaylarını gösterebilirim. Bu konuyla ilgili yargıya başvurunuz mu diye defalarca soru sordular. Biz hiçbir açıklama yapmadık, yapma gereği duymadık. Çünkü başkanım, Hasan bu bizim işimiz değil biz Bursaspor'u nasıl daha iyi yerlere getiririz, bu bizim işimiz dediği için hiç konuşma gereği duymadık. Ama gördük ki bu işi başka boyutlara getirmeye çalışıyorlar. Bugün bu konuyu son bir defa konuştuk ve bir daha açılmayacak. Ben 18 yıldır başkanımla beraberim ve bunun için şeref duyuyorum, ondan öğrendiğim her şey için, en çokta hak yememek, insanlara kötülük yapmamak ve haram yememektir. Dolayısıyla bu konuda her zaman anlım ak.

Dava konularıyla iliği birkaç açıklama yapmak istiyorum, Paul Le Guen ile ilgili ben temmuz ayında 2018'e 59484 sayılı başvuruyu savcılığa yaptım. Savcılıktan bu konuyla ilgili takipsizlik kararı geldi. Ben bu konuyu açıklama gereği dahi duymadım, bu benim için önemsiz bir olay. Bu tapu olayları çıktıktan sonrada 2018'e 911-61 sayılı ilk başvuruyu yaptım bundan sonrada 4 başvuru daha yaptım numaralarını bekliyorum, artı 2018'e 605-E 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tazminat davası açtım. İlgili şahıs ve şahıslarla ilgili. Bu olaylar tek çözebilecek olan yargıdır. Ben denetleme kuruluna gerekli evrakları sunuyorum. Oradan da bir şüphem yok. İsteyen herkese gerekli evrakları veririm.

Ağabeyimin Çanakkale ile ilgili bağışlamak istediği bir tapu vardı, bundan da anlarsınız zaten bu tapu benim üzerime kayıtlı ve 2014 yılında alınmış bizim ailemizin mülküdür bu. Bununla ilgilide 8 Eylül 2016'da Çanakkale ili Biga ilçesindeki tapunun bağışlanmasında sakınca vardır diye bir yazı aldık. Biz bu yazıyı da açıklamadık. Biz bu işin buralara geleceğini tahmin bile etmiyorduk. Bu kadar tapu Bursaspor'dan edindi diyen arkadaşlara bir şey söylemek istiyorum. Ben 22 Haziran 2017'de asil yöneticiliğe terfi oldum, 28 Mayıs 2018 tarihinde asil yöneticiliği bırakana kadar ailemin edildiği tapu sayısı 3'tür. Otuz veya kırk değil sadece üç. Bunlarında rayiç bedelleri 5-10 bin lira arasındadır.

Bugün burada olmamızın, bu kadar feveran etmemizin tek bir sebebi daha var. Hepimiz ailemiz için yaşıyoruz. Bazı utanmazlar benim eşimi arayacak kadar işi ileriye götürdü. Telefonla özel numaradan arayarak, benimle ilgili akıl almaz şeyler söylüyorlar. Biz burada Bursaspor'a bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bana biri bunu izah edebilir mi? Bunun izahı yok. Kim neyi merak ediyorsa gelsin bana sorsun telefonum her zaman açık. Kimseye aksi bir şey söylemedim, cevap vermeyeceğim de demedim. Benimle uğraşıyorsanız uğraşın ama lütfen ailelere girmeyin. Lütfen kimse benim eşimi çocuklarımı rahatsız etmesin. Sormak istediğiniz ne varsa cevaplamaya hazırım."

Daha sonra toplantı, yönetim kurulumuz ve basın mensupları arasında sohbet şeklinde devam etti.