Ziraat Türkiye Kupası'nda Eskişehirspor'la deplasmanda oynadığımız ve son dakikalara doğru haksız bir penaltı golüyle 1-0 kaybettiğimiz karşılaşma, bir hakemin bir maçı en kötü nasıl yönetebileceğine ve maçın kaderini doğrudan ne şekilde etkileyebileceğine dair, ders niteliğinde bir yönetime sahne olmuştur.
Genç hakem adayları için belki hatalı kart kullanımı ve hatalı penaltı kararları noktasında çarpıcı bir örnek teşkil edecek denli ibretlik bir maç olabilir ama, emeğin ve alın terinin bir çırpıda gasp edilmesi, Bursaspor camiası açısından kesinlikle kolay kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu geceki maç, Türk hakemlik müessesesinin elini vicdanına koyarak ele alması gereken ve gerekli öz eleştiriyi kamuoyu önünde yapması gereken türde bir maç olmuştur.
Gerek Futbol Federasyonu ve gerekse MHK'nin sıradan bir hakem hatası damgası vurarak bu geceki maçın dosyasını kapatması, zaten yara alan kamu vicdanını daha da sarsabilir, camiamız açısından da bundan sonraki süreçte şimdiden tahmin etmenin mümkün olamayacağı tepkilere ve sonuçlara sebep olabilir.
Bütün futbol paydaşları bilmelidir ki, bu açıklama can havliyle ve duygusal sebeplerle yapılmış bir açıklama değil, aksine futbolun karar erklerini, özellikle ikinci yarıda daha da çetin geçeceği bilinen bir mücadelede objektiflik ilkesine davet eden, özellikle hakemlerin yeterliliklerini, futbol ailesinin her bireyi gibi artık sorumluluk çerçevesinde değerlendirmesi gerektiğini ana fikir alan bir açıklamadır.
Ligin üst düzey mücadelesine ortak olmuş ve bundan kısa süre önce de devrim niteliğinde bir sportif başarı etmiş olan Bursaspor Kulübü, artık maçlarını yeterliliği tartışılmayacak ve üst düzey hakemlerle oynamak istediğini tüm kamuoyuna saygıyla bildirir.
Bursaspor Kulübü