KULLANICI KAYDI

Onay kodu cep telefonunuza yollanacaktır.

KULLANICI GİRİŞİ

Telefon numaranızı ve şifrenizi giriniz.

Divan Kurulu toplantısı gerçekleşti

VİDEO

25 Eylül 2018 | 20:35

2 yorum

8027 okunma

Olağan Divan Kurulu toplantımız Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda gerçekleştirildi.

693 üyeden 160'ının katıldığı Divan Kurulu toplantısı saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. Daha sonra Divan Başkanlık Kurulu Başkanımız İdris Sevinç, üyelerimize yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Bu yeni dönemde yaptığımız ilk toplantımıza tüm üyeler olarak hoş geldiniz diyorum. Bu dönemin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Divan Kurulu üyelerimizi ve yönetim kurulumuzun daha sağlıklı ve Bursaspor'umuza faydalı bir şekilde yine sizlerden gelen ve bizlerin önerileriyle bazı uyulması icap eden ve uyulduğunda da hakikaten daha sağlıklı netice alacağımız ve nerde olacağımızı bileceğimize inandığım konulara değinmek istiyorum. Divan Kurulu yönetimler için uyarıcı ve aynı zamanda camia için motive edicidir. Divan Kurulu güç gösterisi yapılacak yer değil çözümlerin üretildiği yerdir. Bursaspor'umuz için değer katacak yeni fikirlerin filizlendiği yerdir. Kamuoyuna konu ya da malzeme olmak değil kaynak olmak mecburiyetindeyiz. Bu divanda her düşünce içimizde değerlendirilmelidir. Kısır çekişmeler yerine yoğunlaşmamız gereken konu sadece Bursaspor olmalıdır. Hakaretlerden ve kişisel egolardan kaçınmalıyız. Ortak paydanın her zaman Bursaspor gerçeği olduğunu unutmamamız gerek. Divan Kurulumuz yönetimlere stres yükleyici rolünde değil yol gösteri yönünde hareket etmelidir. Yönetimlerin unutturma istediklerini onlara hatırlatmak istişareye davet etmektir görevimiz. Yönetimlerinse Divan'da konuşulanları dikkatle, yapıcı, çözümleyici, geniş düşünerek, yargılamadan dinlemesi gerekir. 'Dinliyorum ya işte, bana ne, yönetici benim' şeklinde kendini ayrı bir kategoriye sokmak kavgaların altında yatan en büyük nedendir. Yönetimler divan kurullarında farklı düşüncelerden istifade etmelidir. Divan kurullarımız sözlerimizin özümüzdeki Bursaspor sevgisiyle bütünleştiği yer olmalıdır. Bunun dışında bazı sizlerden gelen talepler doğrultusunda gündeme getirmek istediğim konular var. Stadyumun güvenlik duvarı ve tel örgüleri konusu ile ilgili son zamanlarda bazı gelişmelerin olduğunu duyuyoruz. Bununla ilgili konu ne aşamada bilgi rica ediyorum. Göreve geldiğimiz ilk günden beri üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konu var bu da Bursaspor Vakfı. O dönemdeki arkadaşlarımız yeni arkadaşlara görevi devretti. Daha aktif olunacağını düşündük fakat bugüne kadar bu konuda bırakın adım atmayı bir mesafe kat edilmedi. Dolayısıyla başkanım ağırlık sizde. Lütfen vakfın kıymetini bilelim. Başka bir konu, köylerden öğrencilerin hocalarıyla maça getirilmesi önerisi vardı. Askıda bilet projesi ile bu hayata geçti. Emeği olan herkese teşekkür ediyorum. 1963 Goldsit Tribünü hakikaten iyi bir düşünce. Yalnız bazı eksiklerin olduğu iletiliyor. Bir an evvel tamamlanmasını ümit ediyoruz. Ülkemizin ve tüm kulüplerin içinde bulunduğu zor şartlar inkar edilemez. Yapılan tasarruf ve altyapı destekli kadronun sergilediği tablo memnuniyet verici. Tabi bu yetmiyor acilen tabelaya skora yansıması gerekiyor. -İnşallah bu haftaki maçta bu sevinci de yaşarız. 2018-19 sezonunun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."

Gündemin 4. maddesi olan Üye Kabul ve Sicil Kurulu'nun seçimine geçildi. Mehmet Demirkakan, Gökhan Tuzlacıoğlu, Erkan Omaç, Recep Yıldız ve Özgür Alparslan Sümer aday oldu. 137 oyun kullanıldığı seçimde Mehmet Demirkakan 115, Gökhan Tuzlacıoğlu 127, Erkan Omaç 127, Recep Yıldız 122 ve Özgür Alparslan Sümer 45 oy aldı. Bu sonucun ardından Üye Kabul ve Sicil Kurulu Mehmet Demirkakan, Gökhan Tuzlacıoğlu, Erkan Omaç ve Recep Yıldız'dan oluştu.

Daha sonra Denetleme Kurulu Başkanı Yalçın Cambaz söz aldı. Cambaz, göreve geldikleri günden bu yana mali tablo ile ilgili yapılan çalışmaları barkovizyon eşliğinde üyelere aktardı. Cambaz, "28 Mayıs'ta mazbatamızı aldık ve ilk amacımız eylüldeki divan toplantısına mali çalışmalarımızı yetiştirmek ve şeffaf bir şekilde paylaşmaktı. Amacımız Yönetim kuruluna ışık tutmak ve şeffaf bir denetlenebilir yapıda bu hususları sunmaktı. Biz bir ilki gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yönetimimize ve personele teşekkür ediyorum. İstediğimiz her evrak gününde ve zamanında bizlerle paylaşıldı" dedi.

Yalçın Canbaz'ın sunumunun ardından Başkanımız Ali Ay, Divan'da üyelere şu konuşmayı gerçekleştirdi: "Bugün, Divan toplantısındaki konuşmamın ilk bölümünde, bu sezonun en büyük hayal kırıklığı olarak kabul ettiğim Video Hakem Sisteminden biraz bahsetmek istiyorum. Her hatanın telafisinin mümkün olabileceği futbolda, telafisi imkansız ya da çok zor olan hatalar, saha içinde hakem kararlarıyla ortaya çıkanlardır. Dolayısıyla bu sezon uygulaması başlayan 'Video Yardımcı Hakem Sistemi'nin, teknoloji desteği ile hakem hatalarını en aza indirebilme ihtimali, ilk bakışta futbolun tüm paydaşları tarafından olumlu karşılanmıştı. Ancak 6 hafta sonunda ortaya çıkan tablo şudur; VAR sistemi, şu anki uygulaması ile futbolun doğallığını ve kimyasını bozmuş, bu işten en zararlı çıkan, en çok mağduriyet yaşayan da Bursaspor olmuştur. Şimdi sezonun başına dönelim ve VAR'la olan imtihanımızı hatırlayalım."

Ligin ilk maçında Fenerbahçe deplasmanında yaşananları aktaran Başkanımız Ali Ay, sözlerine şöyle devam etti: "Fenerbahçe ile deplasmanda oynadığımız ilk karşılaşmada, oyuncumuzun rakibine müdahalesi ceza sahası dışında olmasına karşın, Fenerbahçe lehine verilen penaltı kararı, Bursaspor olarak yaşadığımız mağduriyetin ilk halkasıydı. Nitekim aynı karşılaşmada, Fenerbahçe'nin ikinci golü öncesinde oyuncumuza yapılan açık faul, yine VAR'a rağmen 'YOK' sayılmıştır. Yine bu maçta lehimize verilen penaltı kararı, pozisyon öncesinde ofsayt gerekçesiyle iptal edilmiştir. Ayrıca rakibimizin kalecisi ile takım arkadaşı arasındaki anlaşmazlıktan doğan elle oynama da penaltıyla cezalandırılmamış ve kazanabileceğimiz bir karşılaşma, VAR sayesinde kaybedilmiştir. Sezonun 3.Haftası'nda Konya deplasmanındaki mücadelemizin üzerine, yine VAR'ın gölgesi net biçimde düşmüştür. Konyasporlu oyuncunun çizgi üzerinden topu eliyle çıkarmasını nizami olarak değerlendiren sistem, kalecinin uzaklaştırmak istediği topun kısa mesafeden oyuncumuza çarpmasını ise elle oynama olarak kabul etmiş ve yine bu sayede iki puan kaybedilmiştir. 4.Haftada Bursa'da oynadığımız Beşiktaş maçında ise rakibimizin attığı golün öncesinde, oyuncu bariz şekilde ofsayt olmasına karşın, hakem VAR'ın uyarısıyla pozisyonu izlemiş ve gol kararı vermiştir. İki hafta önce Rize deplasmanında Sakho'nun golünün milimetrik bir gözlemle ofsayt gerekçesiyle iptal edilmiş olması ise, artık kulübümüz adına bardağı taşıran damla olmuştur. Özellikle Beşiktaş ve Rize maçlarında yaşanan ofsayt pozisyonları neredeyse aynı olmasına karşın iki farklı kararın verilmesi, sistemin uygulama hataları noktasında, hedef olarak sanki Bursaspor'un seçilmiş olduğu algısını yaratmaktadır. Son olarak Başakşehir karşılaşmasında ortaya çıkan tabloyu zaten hepiniz gördünüz. 6 haftada maruz kaldığımız 'VAR' kararları ve kazalarıyla kaybettiğimiz puanların ne yazık ki telafisi mümkün değildir. Sistemin başlangıcında sorunlar yaşanmasını elbette anlayışla karşılayabiliriz. Ancak geride kalan 6 haftada, görüyoruz ki tartışmalar azalmıyor, aksine artıyor. Bu uygulamadan en fazla canı yanan kulübün Bursaspor olması ise ayrı bir tartışma konusudur.

Geçmişte bazı kulüpler ve yöneticiler 'istenmeyen hakem' ilan ederek, MHK ve hakemler üzerinde baskı yaratmak suretiyle avantaj elde etmeye çalışırlardı. Biz de VAR'ı istemiyoruz, hakem hatasına razıyız deme noktasına geldiğimizi söylemek zorundayız. Sistemin uygulamasında hataların ortaya çıkmasını prensip olarak kabul edebiliriz ama sistemin Bursaspor'u bir 'test zaiyatına' dönüştürmesine sessiz kalamayız. Futbolda 6222 sayılı yasanın ilk uygulaması aşamasında şehir, taraftar ve kulüp olarak yaşadığımız mağduriyetlerin izleri henüz unutulmamışken, en azından VAR Sistemi'nin baş mağduru olmama noktasında yetkililerden anlayış, dikkat ve adalet bekliyoruz.

Bu toplantıda camiama vermek istediğim ikinci ve asıl mesaj şudur; İki yıldır büyük sıkıntılar yaşadık... Evet üzüldük... Ağladık, ağlattık...

Ama iki sezon sonra doğru takımı ve doğru hocayı bulduk. Bizi yeniden bir olmaya, birlik olmaya teşvik edecek bir saha içi yapılanması ortaya çıkarttık. Lütfen bunu daha yukarı taşıyacak şartları birlikte yaratalım. Bursa büyük bir ailedir... Bursa, sanayicisiyle, iş adamıyla, esnafıyla, bakkalı ve kasabıyla, aile kavramının bütün geleneksel özelliklerini taşımaya devam eden büyük bir şehirdir. Bu şehrin insanı için önce aile gelir. Ve Bursa ekonomisi de gücünü ailelerden alır. Bursa'da doğan ve Türkiye'de, dünyada güçlü bir markaya dönüşen o aileler, Bursaspor'un şanlı tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Bursaspor'un geçmişindeki en büyük başarıda kuşkusuz en önemli pay, kendisini burada rahmetle anıyorum, Yazıcı ailesinindir. Sayın İbrahim Yazıcı, o dönem de sadece yönetimini değil, camiayı da büyük bir aileye dönüştürmedeki mücadelesiyle, şampiyonluğun temellerini atmayı başarmıştır. Bursaspor Kulübü, kurulduğu günden bu yana, işte bu şehrin güzide ailelerinin katkılarıyla dimdik ayakta kalabilmiş ve bugün Türkiye'nin en büyük şehir kulübü olmayı başarabilmiştir.

Bu noktada Çağlar, Sönmez, Şankaya, Kızıl, Gencoğlu, Durmazlar, Beyçelik, Özdilek, Baykal ve şimdi adını sayamadığım çok sayıda aileye hizmetleri için, camiam adına teşekkürü bir borç biliyorum. Büyük Bursaspor ailesinin, en büyük parçasını da tribündeki taraftarlarımız oluşturmaktadır. Geride bıraktığımız 55 yıl boyunca, babadan oğula ve toruna kadar, nesiller boyu Bursaspor emanetine gözü gibi bakan, Türkiye'nin en vefakar, en cefakar taraftar topluluğu Bursaspor'dadır.

Son birkaç yılda, dargınlıklar, küskünlükler oldu. Bize yakışmayan, bizim şanlı geçmişimizle çok da bağdaşmayan sezonlar yaşadık. Ama bugün geldiğimiz noktada, saha içinde ve dışında bizi yeniden birlikte hareket ettirecek, çok büyük hedeflere taşıyabilecek birlikteliğin mesajları oluşmaya başladı. Ne olur ayrı gayrı olmasın artık. Sen oyunu ona verdin, ben buna verdim tartışmasına artık bir son verelim. Doğru takımı ve doğru hocayı bulduğumuza göre, gelin; güzel, güçlü ve birbirine inanan, birbirine sırtını dayayan, büyük bir aile olalım...

Ben bugün buraya, benim gibi sizin de canınızı çok sıkacağına inandığım bazı ekonomik gerçekleri konuşmak için gelmeyi düşünmüştüm. Ama vazgeçtim... Yalçın Cambaz kardeşime burada çok teşekkür ediyorum. Kendisine her türlü imkanı sağladık her şeyi şeffaf yaptık. Bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yok. Bursaspor camiasını aydınlattığı için kendisine çok teşekkür ediyorum. Benim canım sıkılsın, benim yönetici arkadaşlarımın canı sıkılsın, yeter ki, taraftarım sıkılmasın. Ama Bursa'dan küçük bir isteğim var. Madem doğru takımı ve doğru hocayı bulduk, onları mutlu etmek, onları motive etmek için, bu şehrin her bireyine, her ailesine ihtiyacı var Bursaspor'un...

Biraz önce saymaya çalıştığım, bu şehrin ekonomisinin can damarı olan, Bursaspor Kulübü'nün minnettar olduğu ailelere ve şirketlere sesleniyorum. Gelin birlikte izleyelim maçlarımızı, hatta antrenmanlarımızı. Gelin birlikte satalım, localarımızı, tribünlerimizi, biletlerimizi, sponsorluklarımızı, birlikte satalım stadın ismini.

Gelin bir olalım, birlikte olalım. Şampiyon olurken 'o sene bu sene' demiştik. Şimdi de birlikte aşmak için ekonomik sıkıntıları 'o sene bu sene' diyelim ve ikinci kez büyük zafere ulaşmanın ilk adımını, bu sezon birlikte atalım. Ne olur kavgayı ve öfkeyi, hesaplaşmaları bir kenara bırakalım. Bizler, tribünde taraftarımızla, yönetimdeki özverili yönetici kardeşlerimle, sayın valimizle, sayın belediye başkanımızla, OSB'lerimiz ve STK'larımızla, reklam verenlerimizle savaşmaya devam ediyoruz. Ve bu mücadelenin içine Bursa'nın güçlü ailelerini, güçlü markalarını da bekliyoruz. Bu şehir de hepimizin bu kulüp de...

Taraftarımız taşın altına elini koydu. Tribün, takımına inandığını gösterdi ve son Başakşehir maçında 6 haftada bir kez dahi kazanamamış olan takımını çılgınca alkışladı. Hadi sizler de uzatın ellerinizi. Bütün localarımızı doldurarak işe başlayalım. Bursa'nın özel okullarını, özel hastanelerini, otellerini yeni stadımızla ilgili işbirliğine davet ediyorum. İsminizi yazacağınız o kadar çok alan var ki orada.

Sportif olarak, gençlerimizle, uyum içindeki takımımızla önemli bir gelişme kat ettik. Şimdi de ekonomik anlamda bir reforma ihtiyacımız var. Sadece kulüpler değil, Türkiye bir ekonomik dar boğazın içinde. Bunu kulüp olarak fırsata dönüştürebilecek bir potansiyeli var mı Bursa'nın? Bence var. Hem de hiçbir kulüpte olmayan kadar güçlü bir potansiyel var. Bir kere biz Bursaspor'uz... Bursa'yı temsil ediyoruz ve ülkenin en büyük şehir kulübüyüz. Eğer bu ekonomik sıkıntıyı aşacak kapasite bizde yoksa Türkiye'de hiç kimsede yok demektir. Değerli divan, değerli Bursasporlular... Bir küçük ricam da taraftarımıza olacak.

Şampiyon olduğumuz yıl, takımımızla, hocamızla, taraftarımızla önemli bir ödül daha almıştık. FAİR PLAY ödülü... Bizim özellikle iç sahada bırakın tribün kapatmayı, bir koltuğun bile boş kalmasına tahammülümüz olmamalı. Bu bize ekonomik ve sportif açıdan büyük zarar veriyor. Özellikle rica ediyorum, küfrü ve sahaya yabancı madde atmayı keselim. Evet haksızlığa uğruyoruz, hepimizin canı yanıyor. Ama hak etmediğimiz kararların dışında, tribün ve para cezası almak, yaşadığımız mağduriyeti kat be kat arttırıyor. Gelin bu sezonu fırsat sezonuna dönüştürmek için el birliği ile maddi manevi bütün katkılar konusunda bir seferberlik ilan edelim. Sahadaki gücümüz bizi yeniden eski günlere döndürmek için tek başına yeterli olmayabilir. Ama tribünde ve saha dışında, lobi olarak, ekonomik olarak güçlü olursak, biz bu sezonun sonunda hayalleri bir kez daha gerçeğe dönüştürme adına temelleri atmış oluruz. Bariyerler ile ilgili soru soruldu Divan tarafından. Biliyorsunuz bu konu hakikaten bizim için çok yıpratıcı oldu. Görüntü olarak çok kötü. Artı kiralanabilir alanların kiralanabilmesi için de çok büyük engel. Valimiz ile görüştük. Emniyet müdürümüz ile görüştük. Onlar bir proje daha çizilmesini istediler. Ömer Faruk, Yusuf kardeşim ve Hasan Sözüneri yeni proje hazırlıyorlar. Gelecem haftaya kadar bitmiş olacak. Valimizle ve emniyetimizle görüşüp halledeceğiz. Biliyorsunuz 1963 tribünü yaptık. Emeği geçen yöneticilerimize, İMOS'a, Goldsit firmasına çok teşekkür ediyorum. Gelecek sene koltukları aşağıya kadar inderecğiz. Çok güzel bir tribün oldu. Biz bu sene zaten TV'lerin çalışmayacağını konuşmuştuk ama sonradan arkadaşlarımız onu da yetiştirdiler. Aknaragücü maçında herhalde çalıştıracak arkadaşlar. Vakfla ilgili de bir komite kuracağız. Siz divanın da olmasını istiyorum, bir işi adam gibi yapmak lazım. Yalçın kardeşime tekrar teşekkür ediyorum. Her divanda raporu verecek. Zannediyorlar ki ben Eurodan kazanıyorum. Verdiğim paranın fazini kulübe yansıtmıyorum. Bir delikli para kazanmış değilim. Biz o gün o paraları vermeseydik kulüp çok farklı yerde olurdu. Herkese teşekkür ediyorum. "

 Bursaspor.org.tr

    • Ne demek  
    26 Eylül 2018 | 11:20
    135 milyon borç Ali Ay döneminde nerede ise 4 katına ulaşmış ve zannederim ki eurodan kazanıyorum faiz almıyorum ne demek ????
    Bu kulübe borç parayı faiz ve dövizle veren başkan olabilir mi ?
    Vermeseydim farklı yerlerde olurdu derken son iki yılda sportif ve mali çöküşün sorumlusu bu kulübü yöneten sizler değilmisiniz ??
    O paraları verdiğin gün itibarı ile bu ülkenin para birimi olan TL. üzerinden hesaplaman hatta ve hatta yönetememe acizliği ile neredeyse batık kulüp haline getirdiğiniz kulübe verdiklerinizi hibe etmeniz gerekmiyor mu ?
    Bir halı saha kiralasan saati bilmem kaç liradan kiralarsın. Siz kulübü çiftlik yapıp yanlış yöneterek bu kadar borca iterkende biraz vicdan yapın ve paranızı karşılıksız verdiğinizi açıklayında delikanlılığınızı görelim. Başkan dediğin birlik beraberlik destek isterken örnek olandır sürekli para kazanan değil. Şirketlerinizde aynı rahatlıkla hareket etseniz oraları da batırırsınız. Burası Ali Baba'nın çiftliği değil biraz farkına varın.
    • harbici  
    25 Eylül 2018 | 23:08
    -1
    Birlik beraberlik. Haydi Bursa hep destek

GÜNDEM TWEET

FİKSTÜR