BURSASPOR FUTBOL KAMUOYU: SABIRSIZ, UNUTKAN, KAOTİK VE DE VEFASIZ…

Kaosu ve karmaşasıyla ünlü Bursaspor futbol kamuoyunun her kesiminde Sivasspor mağlubiyeti sonrasında bolca felaket tellallığı yapılacağı kesin. Yapılamayan transferlerden tutun, yönetim eleştirilerine, teknik kadronun transfer beceriksizliğinden tutun, Ertuğrul Sağlam’ın oyunu iyi okuyamadığına kadar Bursaspor’un kuruluşundan beri  ellinci yılına yaklaşan tarihinde oldukça sıklıkla aşina olduğumuz şekilde bin bir türlü eleştiri her kesimden gelecek… Taraftar sitelerinde takım, yönetim ve teknik kadro aleyhinde bol keseden eleştiriler maçın ardından gelmeye başladı… Yerel medyayı hiç söylemiyorum bile… Maç ile ilgili yazılardaki eleştirinin dozu Bursa yerel medyasını biraz tanıyanlar açısından kolaylıkla anlaşılıyor.

Bursaspor futbol tarihine hakim olanlar ise birazcık kötü gidilen dönemlerde Bursaspor futbol kamuoyunun büyük bir bölümünün istikrarsızlıktan rant sağladığını, başarıyı çabuk unuttuğunu, insaf ölçüsünü aşan eleştiriler ve protestolarla bulunarak kötü gidişe ve istikrarsızlığa  ivme kazandırdığını  bilirler… İstikrarsızlık Bursaspor’da bir kültür haline gelmiş durumda… Bursaspor’un 47 yılda 47 kongre yaptığını ve Sağlam öncesi 10 yılda 16 farklı hocayla çalıştığını hatırlatalım… Bu hatırlatmayı yapma sebebimizi ise son dönem Bursaspor futbol kamuoyunda yaşanan gelişmelerin  kulüp üzerinde ciddi istikrarsızlık yaratabilecek gelişmelere doğru yol aldığını düşünmemiz oluşturuyor.
 
GEÇMİŞİ UNUTMAMAK…

Açıkçası, Sivasspor maçı sonrasında olaya daha geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor… Kötü gidilen dönemlerde resmin bütününe bakmak büyük önem kazanıyor. Öncelikle  bu sezon takımda önemli bir yeniden yapılanma gerçekleştiren teknik adam Ertuğrul Sağlam’a büyük güven duyduğumu, takımın geleceğinden de çok umutlu olduğumu daha baştan söylemeliyim… Sağlam, Türk futbolunda asla yapılamaz denilen bir mucizeyi gerçekleştirdi… Ekonomik borç krizinde, futbolcuların alacaklarını ödeyemeyen bir takımdan bir şampiyon yarattı.

İkinci sezonunda Bursaspor tarihinin en iyi derecesi olan üçüncülüğü elde etti. Şampiyonluğu elde etmesine rağmen, sonraki süreçte yaptığı transferlerde eleştirileceğini bile bile kulübün maddi durumunu sarsmayacak şekilde hareket etti. Tabii ki Sağlam bu başarıyı tek başına elde etmedi. Başarıda Başkan Yazıcı ve yönetiminin, Bursaspor taraftarının Sağlam’a ve takıma verdiği büyük desteğin de önemli rolü oldu. Yurt dışında olsa çok sayıda kitaba ve filme konu olabilecek  bu başarı öyküsü, bizim gibi hafızasız bir toplumda daha üzerinden iki sene bile geçmeden unutuldu.

Sezon başından beri Sağlam’a ve takıma yönelik olarak Bursaspor futbol kamuoyunun değişik kesimlerinden insaf sınırlarını aşan eleştiriler getiriliyor, tribünlerde ve internet sitelerinde de taraftarların sert eleştirileri/tepkileri/ zaman zaman da protestoları söz konusu. Bursa futbol kamuoyunun geçtiğimiz iki sezonda elde edilen başarı konusundaki unutkanlığı ve bu sezon göstermekte olduğu sabırsızlık/tepkisellik/eleştirellik/unutkanlık/vefasızlık en hafif kelimeyle ayıp kaçıyor…

Sağlam, takımın yaş ortalamasını düşürmek ve geleceğin Bursaspor’unu kurmak için kadroda ciddi bir yenileşmeye gitti. Dokuz futbolcuyla değişik nedenlerle yollar ayrıldı. Sivasspor örneğinde de yaşanmıştı, bu sezon Bursaspor örneğinde de görüldü ki yeniden yapılanma sürecinde köklü bir revizyon sancılı geçiyor. Bunun yerine aşama aşama revizyonu tercih etmek gerekiyor… Yaşanan sürecin teknik kadro açısından da önemli bir tecrübe olduğunu düşünüyoruz…
 
TAKIM KADROSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
 
Yeniden yapılanma sabır ve destek isteyen bir süreç. Zamanla takımdaki eksiklerin giderilmesiyle bu yapılanma süreci tamamlanacak. Şu haliyle takımda iki önemli sorun kaldığı düşüncesindeyim. Batalla’nın formsuzluğunda takımı ileriye taşıyacak yaratıcı bir ortasaha ve defansif boyutu da olan sağ açık… Forvet hattı için Pinto’nun performansı belirleyici olacak… Bu mevkiiler dışında takımın iskeleti oturdu.

Kalede Carson ilk haftalardaki acemiliğini attı. Defans hattında Vederson, Basser, Ömer Erdoğan, Stepanov, İbrahim Öztürk, Serdar Aziz ve yeni transfer Hakan Aslantaş ile iyi bir defans bloğu oluştu. Bu noktada Hakan Aslantaş’a da özel bir vurgu yapalım. Bursaspor macerasına kötü bir başlangıç yaptı. İki haftadır savunduğu kanatta hata yapmasına rağmen Hakan Aslantaş’ın Bursaspor için çok iyi bir transfer alternatifi olduğunu düşünüyoruz. Hakan iyi bir futbolcu. İkinci Lig’den Süper Lig’e gelmesi ve kendini bir an önce gösterme hırsının bu hatalarda etkili olduğunu düşünüyoruz. Takıma alıştıkça Bursaspor’a çok faydası olacaktır…

Orta sahada Ozan İpek, N’Diaye, Adem Koçak, Batalla, Sestak iyi isimler. Sestak’ın ve zaman zaman sağ kanat oynayan Turgay’ın defansif boyutunun eksik olması Bursaspor orta saha etkinliğini düşürüyor. Bunun yanın da sağ kanatta rakiplerin bolca posizyon bulmasına da neden oluyor… Batalla’nın fizik olarak devamlılığının olmaması nedeniyle takımı ileriye taşıyacak iyi bir yaratıcı orta saha alternatifine ihtiyaç var. Bursaspor’un bu seneki en büyük eksikliği gol vuruşlarında etkili bir golcüsünün olmayışı. Tagoe tam bir hayal kırıklığı oldu. Bangura, istenilen performansı sergileyemedi. Turgay klasik bir golcü değil. Yeni transfer Pinto’nun performansını gelecek haftalarda göreceğiz…

TARAFTAR ELEŞTİRİSİ: BİRAZ AYIP OLMUYOR MU?
 
Sözün özü Bursaspor iyi bir kadro altyapısı kurdu. Sezon sonunda yapacağı en fazla 2-3 transferle kadro oluşumu tamamlanmış olacak. Bu bağlamda değerlendirildiğinde Bursaspor’un önümüzdeki yıllarda önünün açık olduğunu ve iyi bir alt yapı oluşturduğunu düşünüyoruz. Bursaspor’un Sağlam öncesindeki 10  yılda elde ettiği en iyi derecesi 10.luk ve iki sezonda İkinci Lig’de mücadele etti. Son on yılın Bursaspor’unu izleyenler Sağlam dönemindeki en kötü Bursaspor’un son on yıldaki en iyi takım olduğunun da hakkını vereceklerdir. Aybaba dönemi ve Kurtar döneminde oynanan futbol hala hafızalarda…

2000’lerin başında her sezon son haftalarda kümede kalınmasını hatırlatmıyorum bile… Yani Bursaspor sanki her sene şampiyonluğa oynuyor da, takımın bu seneki gösterdiği performans tepki topluyor durumu da söz konusu değil… Bursaspor’un çok değil Sağlam öncesindeki on yılına bakanların medyada ve tribünde sert eleştirilerde bulunmadan önce kendi eleştirilerini yapmaları ve biraz olsa da utanmaları gerektiğini düşünüyoruz…

Kuruluşundan günümüze kadar olan süreç incelendiğinde kulübün başarısında da, başarısızlığında da Bursaspor taraftarının çok önemli rol oynadığını görüyoruz. İletişim Yayınları’ndan çıkan Bursaspor’un kuruluşundan günümüze kadar ki serüvenini anlattığım “Beşinci şampiyon Bursaspor” kitabımda bu duruma Bursaspor tarihinden çok sayıda örnek veriyorum…

Bursaspor’un geçiş sürecini başarıyla geçirebilmesi noktasında taraftarın desteğine büyük ihtiyaç duyuluyor. Geçtiğimiz iki sezonda tarihinin en başarılı derecelerini elde eden takıma karşı sezon başından beri taraftarın gösterdiği yaklaşım ise tam bir hayal kırıklığı… Tarihinin en başarılı iki sezonunu geçiren takımı tribünlerde yalnız bırakmanın da, biraz kötü gidişte ciddi protestolarda bulunmanın da hiçbir mazereti olmadığını düşünüyoruz…. Bursaspor’un başarısı için taraftarın ciddi bir özeleştiri yapması gerekiyor.

Bunun yanında geçtiğimiz sezonda Beşiktaş maçı öncesinde yaşanan olaylar nedeniyle, birçok tribün liderinin, yargılama devam ettiği için,  tedbirli olarak stada giriş yasağının bulunmasının da tribünleri çok olumsuz  etkilediğini belirtelim. Tribünlerde ciddi bir kopukluk, başıboşluk, kontrolsüzlük, heyecan ve coşku eksikliği bulunmakta.  Teksas’ın ve Bursaspor’un önemli tribün liderlerinin maç izleme yasağının, Bursaspor tribünlerini ve takıma olan desteği çok olumsuz etkilediğini, yargılama sürecinin hızlandırılarak olaylara karışmamış isimlerin tribünlerde tekrar yerlerini almasının takıma olan destek yanında, tribünleri koordine etmek anlamında da önemli işlev göreceğini düşündüğümüzü ifade edelim…

Sivas maçına yönelik olarak taraftara ciddi bir eleştirimiz daha olacak. Ertuğrul Sağlam kişisel bir tasarrufta bulunarak son senesinde çok da verimli olmayan Ergiç’i yeni yapılanmada düşünmedi. Bu karar yanlış da olabilir ama Bursaspor’da uzun süreli yeni bir yapılanma hedefleyen Ertuğrul Sağlam’ın kişisel tercihi…

Ve o iki sezonluk inanılmaz başarıdan sonra Sağlam’ın bu tür tercihlerde bulunma hakkı da var… Sezon başında Avrupa Kupası maçlarında alınan kötü sonuçlarda da Sivas maçının son 15 dakikasında da tribünlerde “Ivan Ergiç” tezahüratları yapıldı. Sivasspor maçında bu tezahüratların yapılış şekli Ivan Ergiç’in doğum gününü kutlamak şeklinde değil de yönetim ve teknik heyetin transfer politikasını eleştirmek şeklinde gerçekleştirildi.

Taraftara sormak gerekiyor Ivan Ergiç tezahüratlarının teknik kadro ve takımın moralini bozmak dışında kime ne faydası var? Her kötü gidişte tribünlerde  Ivan Ergiç tezahüratları mı yapılacak?  Bunun yanında maçın son bölümünde yapılan “transfer yapanın anasını si…..” tezahüratının amacı ne? Birazcık takımını düşünen sağduyulu taraftarların yapılan bu tezahüratlar konusunda ciddi bir öz eleştiri yapmaları gerektiğini düşünüyorum…

Peki diyelim ki, sezon sonuna kadar süreç böyle devam etti ve Bursaspor play off’un dışında kaldı. Bursaspor’a son iki sezonunda tarihinin en başarılı iki sezonunu yaşatan Sağlam’ın bir sezon başarısız olma kredisi yok mu? Kişisel kanaatimiz çok daha fazla kredisi olması gerektiği yönünde… Kaldı ki bütçesi üç İstanbul takımının çok gerisinde olan bir  Anadolu takımının her sene zirveye oynaması çok zor… Bu tür durumlar çok normal. Bu noktada büyük bölümü kaostan beslenen – içinde çok saygı duyduğum isimler var onları kastetmiyoruz-  Bursa yerel medyasının eleştirilerinin anlaşılabildiğini söyleyelim… Ama daha sezon başında “Sonsuza kadar Ertuğrul Sağlam” diye bağıran taraftarların büyük bir bölümündeki bu tepkiyi anlamak mümkün değil. Hani amiyane tabirle soralım: Biraz ayıp olmuyor mu? İki senedir mucizevi işler başaran Sağlam ve takıma destek, biraz kötü gidilen bu dönemde verilmezse ne zaman verilecek?
 
ERTUĞRUL SAĞLAM VE BURSASPOR’A  DESTEK GEREKİYOR… ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
 
Başarı dediğimiz şey istikrarla birlikte geliyor. İstikrar ise  sadece iyi gidilen dönemlerde değil, kötü gidilen dönemlerde de teknik kadro ve yönetimin arkasında durularak sağlanıyor. Gerek Sağlam gerekse yönetim son iki sezonda Bursaspor tarihine izlerini sonsuza kadar kazıyacak başarılar elde ettiler. Bursaspor ise bu sezon yeniden yapılanıyor ve bu yapılanma sürecinde zaman zaman  futbol olarak kötü bir performans da ortaya koyuyor. Ama iyi bir takım alt yapısı oluşturuldu. Sezon sonunda, devam eden süreçte ortaya çıkacak eksikliklerin giderilmesiyle çok iyi bir takım ortaya çıkacak.

Takımların tarihinde özellikle yeniden yapılanma sürecinde bir senelik bir duraklamanın son derece normal olduğunu belirtelim. Bu süreçte Bursaspor’da hayalleri aşan işler başaran Ertuğrul Sağlam’a ve takıma sonuna kadar gerçek anlamda destek olunması ve sabır gösterilmesi gerekiyor. Gerçek taraftarlık kötü günlerde belli olur… Bursasporlu taraftarlar takım İkinci Lige düştüğünde de stadı tamamen doldurarak takımın Süper Lig’e çıkmasında büyük rol oynamışlardı.

Yaşanan yeniden yapılanma sürecinin tamamlanması noktasında da taraftarın ciddi bir desteğine, güvenine ve sabrına ihtiyaç duyuluyor. Başarının kalıcı hale gelmesi için istikrar ve devamlılığın çok önemli olduğunu tekrar belirtelim… Ayrıca sonsuza kadar Ertuğrul Sağlam sloganının da sözde kalmaması gerekiyor…  Bu destek verilmezse kaybedenin Bursaspor olacağı o kadar açık ki… Bunu görmek için birazcık Bursaspor tarihine göz gezdirmek fazlasıyla yeterli…
 
Memet Zencirkıran