25 Mart 2010 | 19:47
43637 okunma
Bizler Teksaslılar ve tüm Bursaspor taraftarları stadyum ile ilgili olarak, olduğu söylenen ama bir türlü somutlaşamayan gelişmeleri yıllardır takip ediyoruz. Yeri geldiğinde verilen sözlerle umutlanıp sevindik, yeri geldiğinde ise gelen haberlere ve yaşanan gelişmelerle üzüldük.
Ama bu seferki yenilir yutulur cinsten değil.Resmen uyutulduk!
Yerel seçim döneminde, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve şimdinin başkanı Recep Altepe'nin, stadyumun yerinde yeniden yapılacağı konusundaki vaatleri hepimizce takdir görmüş ve Altepe bu yolla oylarının üstüne fazlasıyla bir oy daha eklemişti. Ancak, zaten siyasi arenamızın en iyi uyguladığı politika olan ''sözden dönme ve bahane türetme'' politikası bu alanda da her alanda olduğu gibi bizleri buldu. Şimdilerde görüyoruz ki, verilen sözler unutulmuş, stadyumun yerinde yapılması kararı bozulmuş ve Bursaspor camiası Veledrom dayatmasıyla karşı karşıya bırakılmaya çalışılıyor.
''Gerçek Bursasporlu'' sloganlarıyla başkan koltuğuna oturan, seçim vaatlerinde ''yerinde yapılacak bir stadyum'' konusunu ana propaganda unsurlarından birisi belleyen bir kişinin ağzından böyle bir haberi almak bizlere her şeyden önce üzüntü verdi.
Başbakan Erdoğan'ın Bursa'da verdiği stadyumun taşınması ile ilgili demeç sebebiyle stadyumumuzda verilen tepki üzerine tribünlerde estirilen gözaltı rüzgarının ardından zaten bu tür bir gelişmenin olması bizleri şaşırtmayacaktı, ki şaşırtmadı. Tribünlerde ve camiada buna tepki verecek potansiyelde olan kişi ve gruplara karşı yapılan bu sindirme gözaltılarının ardından sandılar ki bizler buna tepki vermeyeceğiz ve sinenler gibi sineceğiz.
Bir şeyi unuttular, yani Bursaspor taraftarının bu şehrin en büyük sivil toplum yapılanması olduğunu ve sesinin takımının menfaatine karşı yapılacak her türlü girişime karşı en gür biçimde çıkacağını göz ardı ettiler.
Ve ne gariptir ki, takım elbiseleri içinde kendisini çok akıllı zanneden bazı yerel yöneticiler stadyumun taşınmasına gerekçe olarak gösterdikleri ulaşım sıkıntısı, mevcut bölgenin kapasiteyi kaldıramayacak oluşu gibi bahanelere bizlerin inanacağımızı zannettiler. Gerçek sebebin, her alanda yürütülen peşkeş ve rant politikasının, stadyumun kentin merkezi bir bölgesinde oluşu ve bu bölgede de bu politikanın uygulanmak istenmesi olduğunu bizlerin göremeyeceğimizi ve görsek de buna sesimizi çıkaramayacağımızı sandılar.
Ama dediğimiz gibi, YANILDILAR!
Sesimiz bundan sonra daha gür çıkacak. Ne takımımızın menfaatlerinin, ne klüp ve de taraftar bazındaki anılarımızın ne de stadyumumuzun isminin ranta ve siyasi politikalara peşkeş edilmesine seyirci kalmayacağız.
Bir kez daha uyumayacağız! Uyutamayacaklar, sindiremeyecekler.
Tüm Bursaspor taraftarlarına çağrıda bulunuyoruz;
Gelin bir olalım, onbinler olalım! Stadyumumuza ve tarihimize sahip çıkalım!
kimsenin gücü stadı taşımaya yetmiyecek.